30 Ocak 2011 Pazar

Miniklerin şoke eden vahşeti


Miniklerin kim daha zeki münakaşası hastanede bitti.


Antalya’nın Manavgat İlçesi’nde sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta "Kim daha zeki" konusunda münakaşa ettiği iki arkadaşı tarafından okulda dövülen ve hastaneye kaldırılan 12 yaşındaki Gülhan Kır’ın beyin kanaması geçirdiği ortaya çıktı.
İddiaya göre; olay dün öğle saatlerinde Manavgat İlçesi’nde bulunan İMKB Yatılı Bölge İlköğretim Okulu’nda meydana geldi. Karne almak için okula giden 6’ncı sınıf öğrencisi Gülhan Kır, okulda bir kaç gün önce sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta ’Kim daha zeki’ tartışması yaptığı iki kız öğrenci tarafından darp edildi. Okul yönetimi küçük kızın ailesini arayarak kızlarının fenalaştığını söyledi. Hastaneye götürülen küçük kızın beyin kanaması geçirdiği belirlendi.
Polis soruşturmasının yanı sıra İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdullah Bilge’nin de soruşturma talimatı verdiği ve okulda da olayla ilgili araştırma yapıldığı belirtildi.
Baba Ahmet Kır, "Okuldan eşim Zübeyde Kır’ı aramışlar ve kızımızın fenalaşarak hastaneye kaldırıldığını söylemişler. Ben hemen hastaneye gittim. Kızımın bilinci kapalıydı. Yapılan muayenelerin sonunda kızımın başına darbe aldığı ve beyin kanaması geçirdiği ortaya çıktı" dedi

Banka hesabı olanlar dikkat!


Hesap sahipleri banka mevduatlarını takip etmeleri konusunda uyarıldı


İstanbul Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, son 3 yılda bankalarda unutulup zaman aşımına uğrayarak kamulaştırılan para tutarının 73 milyon lirayı geçtiğini belirterek, hesap sahiplerini banka mevduatlarını takip etmeleri konusunda uyardı.
Yahya Arıkan, yaptığı yazılı açıklamada, sadece geçen yıl fona devredilen paranın 37 milyon lira olduğunu kaydederek, neredeyse her yıl Milli Piyango'nun yılbaşı ikramiyesi kadar tutarın bankalarda unutulduğunu ifade etti.
Zaman aşımına uğrayan hesaplar içinde dövizin de önemli tutara eriştiğini bildiren Arıkan, son 3 yılda yaklaşık 9 milyon dolar ve 7,5 milyon avronun fona devredildiğine, son 3 yılda bankalarda unutulup zaman aşımına uğrayarak kamulaştırılan toplam tutarın 73 milyon lirayı geçtiğini belirtti.
Arıkan, bu yılki listenin 1 Şubat Salı günü açıklanacağını, hesap sahiplerinin banka mevduatlarını takip etmesi gerektiğini ifade etti.
Bankacılık Kanunu'nun 62'nci maddesine göre, bankalar nezdindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayan paraların zaman aşımına tabi olduğuna değinen Arıkan, şunları kaydetti:
“Bu tip hesaplar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak ilanı müteakip fona gelir kaydedilmektedir. Oysa bankalar 1 Şubat Salı günü söz konusu kıymetlere ilişkin listeleri kendi internet sitelerinde yayımlayacak. Tüm listeler ise aynı tarihte Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca (TMSF) ilan edilecek. Bunları 30 Nisana kadar görme imkanı var.”
Yahya Arıkan, belirlenen sürede başvurulmaması halinde, yasa gereği zaman aşımına uğramış mevduat, emanet hak ve alacakların TMSF'ye devredileceğini, bankada hesabı bulunan hak sahibi ölmüşse veraset ilamı ve tüm mirasçılarının imzası bulunan üst yazıyla birlikte ilgili şubeye müracaat edilmesi gerektiğini belirtti.
Arıkan, 1 Şubatta açıklanacak zaman aşımı hesapları tutarlarıyla birlikte fondaki paranın 4 yılda 100 milyon lirayı geçmesinin beklendiğini ifade ederek, bu paranın eğitim, sağlık gibi alanlara aktarılmasını önerdi.
AA

TRT-Okul yarın yayına başlıyor

TRT ve Anadolu Üniversitesi işbirliği ile kurulan eğitim kanalı TRT Okul, “Yaşam Boyu Eğitim” sloganı ile 31 Ocak 2011’de Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı açılış töreniyle yayına başlıyor.
Anadolu Üniversitesi mezunu ünlü televizyon programcısı Beyazıt Öztürk’ün sunuculuğunu üstlendiği açılış gecesinde Kanalın programlarının tanıtım filmlerinin gösterimi ve açılış konuşmalarının yanı sıra, Anadolu Senfoni Orkestrası eşliğinde kısa bir konser de yer alacak. 19:00’dan itibaren TRT Okul'da yayınlanmaya başlayacak olan açılış programı, 20:00’den itibaren TRT'nin diğer kanallarında da canlı olarak yayınlanacak ve 22:00’de sona erecek. TRT Okul Kanalı Digitürk, D-Smart, TİVİBU, Teledünya gibi platformlarda yer alacak, Türksat uydusu aracılığıyla da bütün Avrupa ve Asya ülkelerine yayınlarını ulaştıracak.
TRT Okul’da Anadolu Üniversitesi’nin hazırladığı ders programları ve eğitim-kültür programlarının yanı sıra, TRT tarafından hazırlanan çeşitli yaş gruplarına yönelik eğitim-kültür programları, kısa spotlar, gençlere yönelik çeşitli programlar yayınlanacaktır. Mevcut kanallardan sıkılan, farklı arayış içinde olan izleyicilerin beklentilerini karşılayacak olan TRT Okul Kanalı, medya sektörüne farklı bir tarz getirecektir.
TRT Okul Açılış Programı, TRT Ekranlarında…








28 Ocak 2011 Cuma

İnönü'ye ilk talip Fiyapı!


Fiyapı, yıkımına onay verilen İnönü Stadı'nın inşaatına talip oldu

Anıtlar Kurulu tarafından yıkımına onay verilen Fiyapı İnönü Stadı'nın yeniden yapımı için stadın isim hakkına da sahip olan Fiyapı  başvuruda bulunacak.

Fiyapı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret İnan, stadın isim hakkına sahip oldukları için yönetimle de vardıkları mutabakat sonucu stadın yapımında öncelikleri olduğunu belirtti. İnan, 20 Şubat’a kadar resmi teklifi Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetime sunacaklarını söyledi.

Stadın isim hakkı için anlaşmanın  1+1 yıl olarak yapıldığını ve stadın yıkılması durumunda da anlaşmanın 1 yıl olarak planlandığını belirten İnan, stadla ilgili proje çalışmalarına başladıklarını ifade etti.

İnan, hem konumu hem tarihi itibariyle İstanbul’un en güzel yerine inşaa edilecek stadın yine bu dokuya uygun yapılması için gerekli hassasiyeti göstereceklerini ve camiaya yakışır bir stad inşa


Haberin Kaynağı

Kare kare isyan!


Mısır'da sokaklar yangın yerine döndü. Hükümetin çağrısına uyarak Kahire sokaklarına girdi. Tansiyon giderek yükseliyor



GALERİYİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Artan protestolara polisin karşılık vermesiyle ölü ve yaralı sayısı hızla artıyor.
Ordu Kahire sokaklarına akşam saatlerinde girdi. Mısır ordusunun sokaklarda gördüğü ise gün boyunca yükselen isyan ve bu isyana uygulanan şiddetin, çatışmaların izleri oldu. Uluslararası haber ajansları gün boyu Kahire sokaklarında bir kısmı belki de tarih kitaplarına geçecek olan bu sahneleri fotoğrafladı...




AB, Türkiye'nin restini konuşuyor


EU Observer, komisyon yetkililerinin Egemen Bağış'la görüşmelerinin ardından yaptıkları yorumu yazdı

Başmüzakereci Bakan Egemen Bağış'ın "İstemiyorsanız fişi çekin" çıkışı AB'yi şaşırttı. Türkiye'nin restine geniş yer veren Avrupa basını Bağış'ın sözlerini AB'li yetkililere dayandırarak "müzakere taktiği" olarak yorumluyor. EU Observer'da bugün yayınlanan haberde bir komisyon üyesinin şu yorumuna yer verildi: "Türklerle her görüşmenizde, karşınızda üzerinizde hâkimiyet kurmaya çalışan biri olduğunu hissediyorsunuz."

İşte EU Observer'ın "Vize muafiyeti yoksa göçmen kontrolü de yok" başlıklı haberi...

Kıdemli bir diplomat, Türkiye'nin AB ile göçmen geri kabul anlaşması imzalamaktan memnun olduğunu ancak Yunanistan'a yasadışı olarak giren kişileri kontrol altında tutmak istiyorsa Birliğin vize muafiyeti görüşmelerine
başlamasını da umut ettiğini söyledi.

Ankara'nın AB  Başmüzakerecisi Egemen Bağış, AB'nin Paraguay ve Uruguay gibi "uzak ülkelerle" vize zorunluluğunu kaldırdığını ve Moldova, Rusya ve Ukrayna ile vize muafiyeti görüşmelerine başladığını ancak Türkiye ile bu müzakerelere başlamadığını söyleyerek, "Bu anlamsızlığa son vermenin zamanı gelmiştir."
dedi.
   
Bağış dün sabah Brüksel'de düşünce kuruluşu, Avrupa Politika Merkezi'ndeki bir toplantıda konuşma yaptı. Bağış, vize konusunda hiçbir şey yapmamasına rağmen Ankara'dan, Afrika ve Asya'dan yasadışı göçü önlemesini istediği için AB'yi eleştirdi.

Egemen Bağış, kaçak göç operasyonlarının maliyetlerini karşılamak üzere kullanılan Türk vergi gelirlerine atıfta bulunarak, "AB'ye yardımcı olmak istiyoruz fakat bu bir vergilendirme meselesidir. Vatandaşlarımız AB ülkelerinin
konsolosluklarında (vize için başvuruları sırasında) her gün kötü muameleye maruz kalırken, bize böyle bir muamele reva görülürken, neden AB'ye sorunlarının çözümünde yardım etmemiz gerektiği sorulabilir." dedi.

Bağış, "Türkiye bir Emirlik değil, kamuoyunun görüşünün önemi var. AB tarafından biraz iyi niyet görmeye ihtiyacımız var" dedi.
   
Bağış, Yunanistan'ın Türkiye ile deniz ve kara sınırının büyük bölümüne 12 kilometre uzunluğunda göçmenleri engelleyici duvar örülmesi planının etkisini sorgulayarak, "Yunanistan kendi toprakları üzerinde her istediğini
yapabilir ancak bir de gözetilmesi gereken bütün bir Ege Denizi var." şeklinde konuştu.

Bağış ayrıca, AB'nin, kaynak ülkelerden yasadışı göçün başlıca nedeni olan yoksulluk yerine daha çok sınır güvenliği meselesine odaklandığını söyledi. Bağış şöyle konuştu: "İnsanlar kendi ülkelerinde umutsuz ve çaresiz olduklarında, bundan kurtulmak için her şeyi yapacaklardır. Onları durdurursak Ukrayna ve Beyaz Rusya'ya gideceklerdir. Sonunda AB'ye girmenin bir yolunu bulacaklardır."
   
Bağış 2010 yılında 70 bin kişinin AB'ye girmeye çalışırken gözaltına alındığını söyledi.
   
AB ve Türkiye dün kaçak göçmenlerin geri kabulü konusunda ortak bir metin üzerinde anlaşma sağladı,.Bu konuda varılacak anlaşma, gelecekte vize muafiyeti görüşmelerine başlamak için bir önkoşul niteliğinde. Bağış, "Geri kabul
anlaşmasını başlangıçta AB'ye vize muafiyetine sahip olmaksızın imzalayacağız ancak en azından Avrupa Komisyonuna Türkiye ile vize muafiyeti rejimi görüşmelerine başlaması için yetki verilmelidir" dedi.
   
Egemen Bağış ülkesini, "barışın, enerjinin ve gücün merkezi" olarak nitelendirdi.
   
Bağış, "Fransa Romanları sınır dışı etmekle uğraşırken, bizler büyük bir konferans düzenlemekle meşguldük ve Başbakanımız onların sorunlarını uzun zamandır ihmal etmiş olduğumuz için açıkça özür diledi. Bizler şimdi Romanlar için konut ve eğitim programları uyguluyoruz." dedi.
   
Bağış, bazı AB ülkelerinin Türkiye'nin Orta Doğu ve Rusya'da etkinliğini artırma çabalarına muhalefetlerinin ikiyüzlülük olduğunu söyleyerek, "İran ile ticari ilişkilerimizi geliştiriyoruz ancak Fransa, İran ile ticaretini bizden
daha çok geliştiriyor. Rusya ile ticaret yapıyoruz fakat İtalya da yapıyor" şeklinde konuştu.
   
Bağış ayrıca Türkiye'nin diline doladığı Fransa, Almanya, Yunanistan ve Kıbrıs'ın haksız bir şekilde AB katılım görüşmelerini engellediği sözlerini de tekrar etti.
   
Türk askerleri Kıbrıs'ın kuzeyini yıllardır işgal altında tutmasına rağmen Bağış, Kıbrıslıları kötü niyetli olmakla suçladı ve bir Türk basketbol takımının, Kıbrıs'ta bir oyun sonrasında Kıbrıslı Rum taraftarlarca saldırıya uğradığından söz
ederek, "Çözüme ulaştıracak kafa yapısı bu değildir" dedi.
 
Brüksel Ne Düşünüyor?--
AB yetkilileri kişisel olarak Bağış'ın söylemini müzakere taktiği olarak görüyor. Bir komisyon yetkilisi, "Türklerle her görüşmenizde, karşınızda üzerinizde hâkimiyet kurmaya çalışan biri olduğunu hissediyorsunuz." dedi.
   
AB'nin İçişleri Komiseri Cecilia Malmstrom, vize muafiyeti anlaşmasının derhal gerçekleşmesinden yana.
   
Malmstrom bu ay başlarında blogunda şöyle yazdı: "Vize serbestisine giden yol zorlu,  açık şartlar ve kriterlerle dolu ancak diğer ülkeler bunu başardılar ve Türkiye'nin bunu yapamaması için bir neden göremiyorum. Bu bize
işbirliğimizde de ileriye doğru önemli bir ivme sağlayacaktır."
  
Malmstrom dünkü geri kabul anlaşmasına resmî tepkisi çerçevesinde, şubat ayında imzalanması beklenen anlaşmanın vize muafiyeti için "yeni perspektifler açacağını" söyledi.
   
AB içerisindeki Türkiye politikasına bakacak olursak, yeni sızan ABD belgeleri, Kıbrıs ile Türk yanlısı AB ülkeleri arasındaki anlaşmazlığın boyutunu gözler önüne serdi. Belgeler 2004 tarihli ancak Kıbrıs'ın Türkiye'nin katılım sürecini
engellemeye devam etmesi nedeniyle hâlâ güncelliğini koruyor.
   
Belgelerde, Hollandalı yetkililerin Kıbrıs'ınTürkiye'yi AB iç politikasında bir "kart" olarak kullandığını söyledikleri ve ABD'den Lefkoşa'yı zorlamasını istedikleri belirtiliyor.
   
Belgelerde, Hollandalı yetkililer Rob Swartbol, Pieter de Gooijer ve Hannie Pollmann-Zall'in Lahey'de ABD büyükelçisine "Kıbrıs'ın bu günlerde Türkiye kartından başka elinde ne var?" diye sordukları ve Pollman'ın, AB dışındaki güçlerin, psikolojik, siyasi veya işe yarayabilecek başka araçlar kullanarak dönemin Rum Cumhurbaşkanı Papadopulos'a,Türkiye'nin katılımını desteklemesi için baskı yapmalarını umduğu söylediği yer alıyor.

Dikkat! Öğrencilere kötü haber


Öğrenim ve katkı kredisi borcunu ödemeyen 750 bin borçlu için takibat başladı.


CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün soru önergesine Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın verdiği yanıt, öğrenim ve katkı kredisi borçlarını ödeyemeyen 750 bin 891 dosya borçlusu hakkında takibat işlemi başlatıldığını ortaya çıkardı.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün soru önergesine Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın verdiği yanıt, öğrenim ve katkı kredisi borçlarını ödeyemeyen 750 bin 891 dosya borçlusu hakkında takibat işlemi başlatıldığını ortaya çıkardı.

ÖĞRENCİ ALDIĞI KREDİ BORCUNU ÖDEYEMEDİ


Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumundan almış oldukları öğrenim ve/veya katkı kredisi borçlarını zamanında ödemedikleri için borçları ivedilik kazanarak Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren kişiler hakkında takibat işlemi başlatıldığını bildirdi.

750 BİN DOSYA BORÇLUSU VAR

Haklarında takibat işlemi başlatılan öğrenim kredisinden 436 bin 291 dosya borçlusu, katkı kredisinden 314 bin 600 dosya borçlusu olduğunu belirten Yazıcı, “Toplam 750 bin 891 dosya borçlusu bulunmaktadır” dedi.

43 BİN BORÇLUNUN BORCU ERTELENDİ

Bakan Yazıcı, 3 Kasım 2010 tarihi itibarıyla toplam 43 bin 537 öğrenim ve katkı kredisi borçlusunun yapmış oldukları borç erteleme taleplerinin Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından yerine getirildiğini bildirdi.

Bakan Yazıcı, 2010 yılında Kredi ve Yurtlar Kurumundan 243 bin 171 öğrencinin burs, 718 bin 56 öğrencinin öğrenim kredisi ve 528 bin 103 öğrencinin de katkı kredisi aldığını ifade etti.

Galatasaray'dan bir transfer daha


Alman basınının iddiasına göre, sarı-kırmızılılar, Amerikalı orta saha oyuncusu 24 yaşındaki genç yetenek Michael Bradley için Mönchengladbach ile her konuda anlaşmaya vardı.
M'Gladbach sportif direktörü Max Eberl, Alman basınına yaptığı açıklamada, 'Bradley'i aslında satmayı düşünmüyorduk ancak Galatasaray'ın teklifi çok cazipti ve bizde Bradley'i sarı-kırmızılara vermeye karar verdik' dedi.
Bradley, M'Gladbach'ın bugünkü antrenmanına katılmadı.




Cumhurbaşkanı, Dink cinayetinde devrede!


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hrant Dink cinayetiyla ilgili talimat verdi...


Abdullah Gül'ün, Hrant Dink cinayeti ile ilgili olarak Devlet Denetleme Kurulu'na ''konunun ayrıntılı bir biçimde incelenmesi'' 






Haberin Kaynağıyönünde talimat verdiği bildirildi.

İlk 10 değişti!

Türkiye nüfusu 2010 yılı sonu itibariyle bir önceki yıla oranla binde 15,88 artarak, 73 milyon 722 bin 988 kişiye yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ''Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2010 Nüfus Sayımı Sonuçları''nı açıkladı.

Buna göre 2009 yılı itibariyle 72 milyon 561 bin 312 kişi olan ülke nüfusu, 1 milyon 161 bin 676 kişilik artışla, 2010 sonunda 73 milyon 722 bin 988 kişiye ulaştı.

2010 yılında 81 ilden 53'ünün nüfusu bir önceki yıla göre arttı, 28 ilin nüfusu ise azaldı.

Nüfus artış oranının en yüksek olduğu iller sırasıyla, Bilecik, Isparta ve Erzincan, en düşük olduğu iller ise Tunceli, Çankırı ve Ardahan oldu.


İLK 10 DEĞİŞTİ!
Bugün TÜİK tarafından açıklanan 2010 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre Nüfusu En Yüksek 10 İl sıralamasında değişiklik yaşandı.
2009 yılı sonuçlarına göre Nüfusu En Yüksek 10'uncu İl olan Şanlıurfa geçen yılın dokuzuncusu olan Mersin'i geride bırakarak 9'unculuğa yerleşti.
Nüfusu bir yıl içerisinde 49 bin 634 kişi artmış görünen Şanlıurfa böylece Türkiye'nin Nüfusu En Yüksek 9'uncu İli olurken Mersin ise onuncu sıraya geriledi.

Benzer şekilde sıralamada yer değiştiren başka iller de oldu.
Eskişehir Trabzon'u 27'nciliğe iterken kendisi 26'ncı sıraya yükseldi. Türkiye genelinde 27 ilin nüfus sıralamasındaki yeri değişti.

İşte Türkiye sıralaması son 1 yılda değişen iller

          TÜRKİYE SIRALAMASI        
                 2009    2010    NÜFUS ARTIŞ/AZALIŞI
Şanlıurfa      10         9              49.634
Mersin           9        10               7.011
Eskişehir      27        26               9.157
Trabzon        26        27             -1.413
Zonguldak    34        33                -109
Tokat           33        34             -6.637
Ağrı             39        38               4.357
Çorum         38        39              -5.299
Çanakkale    42        41             12.662
Osmaniye     43        42              7.417
Yozgat          41        43            -11.269
Isparta         46        44             27.502
Şırnak          44        45                -315
Giresun        45        46              -2.604
Düzce          53        51               3.032
Niğde           51        53              -1.990
Amasya        56        54             10.518
Kırklareli       54        55                -388
Bitlis             55        56                 278
Burdur          65        63              7.318
Hakkari         63        65             -5.459
Karabük        68        67              9.046
Bilecik           71        68            23.320
Kırşehir          67       70             -1.226
Yalova            70       71              1.210
Iğdır               75       74                932
Çankırı           74        75            -5.952



Haberin Kaynağı

İşsizdi, milyoner oldu


İtalya'da bilgi yarışmasına katılan işsiz bir kadın, tüm soruları bilerek milyoner oldu.


Son soruya kadar yardım hakkını kullanmayan Michela De Paoli, 'Eski İncil'de, Cennetten çıktıktan sonra Adem'in yaptığı ilk şey neydi' şeklindeki 1 milyon euroluk (yaklaşık 2 milyon lira) soruda tüm yardım haklarını kallandı. Ancak yanıttan emin olmayan De Paoli, önce çekilmek istediğini söyledi. Ardından kararını değiştirip yanıt hakkını kullandı ve 'havva ile buluştu" cevabıyla 1 milyon euronun sahibi oldu.Tüm dünyada ilgiyle izlenen hatta hakkında çekilen filmin Oscar ödüllerini topladığı Milyoner yarışması, İtalya'da işşisiz 43 yaşındaki Michela De Paoli'yi 1 milyon EURO'nun (yaklaşık 2 milyon lira) sahibi yaptı.
Michela De Paoli, Medyaset Grubu'na bağlı Canale 5 (Kanal 5) televizyonunda haftanın yedi günü akşam haberlerinden hemen önce yayınlanan yarışmanın sunucusu Gerry Scotti'nin hayret dolu bakışları içinde tüm soruları yanıtladı.
De Paoli, baraj sorusu olan 30 bin euroluk (yaklaşık 60 bin lira) bildiğinde, yarışmaya eşinin teşvikiyle girdiğini belirterek 'İlk işim eşime bir araba olmak olacak. Çünkü araba dökülüyor. Her gün arabanın bir parçasını kaybediyoruz' deyince seyirciler gülme krizine girdi.


İstanbul'da rekor miktarda kokain yakalandı


İstanbul'da bir limandaki konteynerda rekor miktarda kokain ele geçirildi.


İngiltere'ye giren eroin ticaretinin yüzde 90'ını kontrol ettiği gerekçesiyle 22 yıl hapse mahkum edildikten tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ve kendi isteğiyle Türkiye'ye gelen Abdullah Baybaşin ve oğlunun da aralarında 15 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Narkotik Polisinin gerçekleştirdiği operasyonlarda, bir gemideki konteyner da rekor miktarda, 281 kilogram kokain ele geçirildi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen’in talimatıyla gerçekleştirilen operasyonda yakalanan 281 kilo kokain ile ilgili Abdullah Baybaşin ve oğlunun da aralarında olduğu 15 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Narkotik Polisi tarafından yapılan operasyonda İstanbul’da limanda bağlı olan bir gemide arama yapıldı. Güney Amerika’dan gelen geminin içindeki bir konteynırda 281 kilo kokain ele geçirildi. Bir yılı aşkın süredir yürütülen soruşturma kapsamında yapılan operasyonda uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin’in kardeşi Abdullah Baybaşin ve oğlunun da aralarında 15 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 15 kişinin İstanbul Narkotik Şube’deki işlemleri devam ediyor.
ABDULLAH BAYBAŞİN 2 AY ÖNCE TÜRKİYE'YE GELMİŞTİ
İngiltere'de uyuşturucu trafiğinin yüzde 90'nını kontrol ettiği gerekçesiyle tutuklanan ve serbest bırakılan Abdullah Baybaşin 2 ay önce kendi isteğiyle İstanbul'a gelmişti. Baybaşin İngiltere'de yaklaşık 6 yıl önce yakalanmış geçtiğmiz yıl tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Londra'dan İstanbul'a gelen Baybaşin Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde ailesi ve avukatı tarafından karşılanmıştı. Abdullah Baybaşin hakkında herhangi bir yakalama kararı olmadığı için ailesiyle birlikte havalimanından ayrılmıştı.. Silahlı bir saldırı sonucu tekerlekli sandalyele yaşadığı öğrenilen Abdullah Baybaşin İngiltere Adalet Bakanlığı'na cezaevindeyken kötü muameleye maruz bırakıldığı için tazminat davası açmış ve davayı da kazanmıştı.
DHA

Özal’ın öldüğü duyulunca Öcalan dedi ki...


BDP’li Sakık şok iddialarda bulundu: “Özal’ın ölüm haberi duyulunca Öcalan ‘Öldürdüler’ dedi. Öcalan’a da suikast girişiminde bulunuldu.


Yapanlar Güreş ve Çiller ekibiydi. ‘Öcalan’a suikast yapılacak’ diye bir partinin genel başkanı bize haber gönderdi”
 
ANKARA - BDP’nin, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, eski Maliye Bakanı Adnan Kahveci ve Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in ölümlerin araştırılmasına ilişkin Meclis araştırma önergesinin, TBMM Genel Kurul’da dün ele alınması için verdiği önerge reddedildi. AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, üç ismin de peş peşe ölümünün manidar olduğunu ve mutlaka araştırılması gerektiğini ifade ederek “Hiçbir şeyin gizli kalmaması gerekir. Ancak Meclis’in seçimler nedeniyle çalışma takvimi dar. Bu nedenle bunlar önümüzdeki günlerde araştırılmalıdır. Hepsine rahmet diliyorum” dedi. Önergenin reddedilmesi üzerine söz alan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık “Rahmet yetmiyor bunları araştırmamız lazım. Bu ülkenin geçmişi karanlık” dedi.
 
Özal ‘Öldürebilirler’ dedi 
Özal’ın çağrısı doğrultusunda bir grup milletvekili olarak PKK’nın ateşkes ilan ettiği 1993’te Çankaya Köşkü’ne gittiklerini söyleyen Sakık sözlerini şöyle sürdürdü: “Köşk’te uzun uzun oturduk, sohbet ettik. ‘Siz gitmelisiniz, risk almalısınız. Ateşkes sürecini uzatabiliriz. Sizi de hedef alabilirler beni de hedef alabilirler. Beni de öldürebilirler sizi de öldürebilirler’ dedi. ‘Yanınıza ANAP’tan, DYP’den milletvekili alın Şam’a gidin’ dedi. Biz ANAP ve DYP milletvekilleriyle görüştük hiçbiri kabul etmedi. Biz Özal’ın tavsiyesi üzerine Şam’a gittik. Talabani de o süreç içindeydi. Özal, ‘Talabani sizi orada bekliyor’ dedi. Özal’ın öldüğü haberini orada aldık. Jandarma genel komutanı Özal’a bir rapor sunuyor, Adnan Kahveci rapor sunuyor; ‘çatışma süreciyle bu sorun çözülmez, kangren olan bir sorun çatışmayla çözülmez diyorlar. Eşref Bitlis bir rapor daha sunuyor Özal’a; oradaki komutanların bu işten nemalandığını, rant sağladığını söylüyor. Üç aktör yaşamını yitiriyor.” 
 
Sakık açıklamadı
Sakık şöyle devam etti: “Özal’ın ölüm haberini aldığımızda, Öcalan şunu söyledi: ‘Öldürdüler, göreceksiniz size de yönelecekler, bana da suikast yapacaklar’. Bizim milletvekili arkadaşımız öldürüldü, bizi buradan alıp götürdüler. Cezaevine konulduk. Öcalan’a suikast girişiminde bulunuldu. Bunu yapanlar Doğan Güreş ve Tansu Çiller ekibiydi. Bize haber geldi; Öcalan’a suikast yapılacak haberiniz olsun denildi. Haberi o dönemdeki bir partinin genel başkanı, eski bir bakan aracılığı ile iletti bize. Öcalan Şam’dan ayrıldıktan sonra orada bombalar patladı. O gündür bugündür Kürt sorunu çözülmedi, acı dolu yıllar yaşandı.”
 
Bu açıklamalarının ardından Vatan’ın ulaştığı Sırrı Sakık, yeni bir tartışmaya alan açmamak adına o partinin genel başkanını açıklamayacağını söyledi. 
 
Erdoğan’a tehdit
Suudi Arabistan dönüşü Başbakan Erdoğan’ın ise “Beni de tehdit ediyorlar. Beni de öldürecekler” dediğini kaydeden Sakık, “Sabah Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni soruyor; ‘Kim tehdit ediyor’ diye. Genelkurmay’ın 27 Nisan muhtırasından sonra oluyor bu olay. Başbakan da ‘Siz bunu çok iyi bilirsiniz’ diyor. Başbakan’ın da hayatının tehlikede olduğunu Başbakan’ın ağzından duyuyoruz” dedi. Sakık, “Öcalan ‘Burada öldürülebilirim, Başbakanı da öldürebilirler, ihtilal de olabilir’ diyor. Bunları araştırmak gerekiyor” dedi.

Karneleri son kez kontrol etmek isteyen öğretmenler şoke oldu

88 öğrencinin karnelerini değiştirdiler


Liseden 5 öğrenci 88 öğrencinin notlarını değiştirdi.

Liseden 5 öğrencinin okulun şifrelerini alarak, para karşılığında 88 öğrencinin notlarını değiştirdiği öğrenildi.

MANİSA LİSESİ YARIYIL TATİLİNE SIKINTILI GİRDİ
Manisa’da il genelinde 259 bin 665 öğrenci karnelerini alırken, bin 150 öğrencili Manisa Lisesi sömestre tatiline sıkıntılı girdi. Liseden 5 öğrencinin okulun şifrelerini alarak, para karşılığında 88 öğrencinin notlarını değiştirdiği öğrenildi. Beş öğrenci hakkında gerekli işlemler başlatıldığı ve okula iki milli eğitim müfettişi gönderildi.
Manisa'da 2010-2011 Eğitim ve öğretim yılının ilk yarısı çalan zille sona erdi. Sömestre tatili 14 Şubat 2011 günü sona erecek. Çalan zille il genelinde 809 okul, 9 bin 221 derslikte eğitim ve öğretim gören toplam 259 bin 665 öğrenciye 13 bin 294 öğretmen karnelerini dağıttı. Manisa merkezde Vali Vekili Salih Gürhan ve Milli Eğitim Müdür Vekili Necati Abalı, Kemal Pınar İlköğretim okuluna giderek öğrencilere karne dağıttı. Sınıfları tek tek gezerek özellikle takdir ve teşekkür alan öğrencileri kutlayan Vali Vekili Gürhan, derslerinde başarısız olan öğrencilerden de yarıyıl tatilini fırsatolarak görmelerini istedi.
MANİSA LİSESİ'NDE OLAY
Karnelerin dağıtıldığı gün Manisa Lisesi’nde heyecanlı dakikalar yaşandı. Daha önceden okulun idare odalarına girip sistemin şifresini aldıkları belirlenen 5 öğrencinin, ele geçirdikleri şifre ile önce kendi notlarını daha sonra da parakarşılığında diğer arkadaşlarının notlarını düzelttiği tespit edildi. Durumu anlayan öğretmenler önce okul idaresine daha sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurdu. Konuyla ilgili olarak Kemal Pınar İlköğretim Okulu’nda açıklama yapan Vali Vekili Salih Gürhan önceki gün tespit edilen olayla ilgili soruşturma başlatıldığını söyledi. Gürhan, “Öğretmenlerin dikkatiyle 88 öğrencinin ders notlarının değiştiği fark edildi. Olayı duyar duymaz okula müfettişleri yönlendirdik. ’Kaçıncı sınıf öğrencilerinin notları değişti, toplam sayıları kaç kişi, şifreyi nasıl aldılar, nerede notları değiştirdiler, para karşılığı not değiştirme işlemi yapıldı mı?’ gibi soruların cevaplarını arıyoruz. Okul idaresinin yaptığı iki günlük çalışma sonucunda karnelere gerçek notlar girildi. Yapılan tahkikat en kısa sürede sonuçlanacak ve okulda görevli iki müfettiş rapor hazırlayacakö dedi.
Manisa Lisesi Müdürü Muzaffer Karakoç da, “25 Ocak günü olayı tespit ettik. Ardından bütün giriş şifrelerini değiştirdik. Geçen iki günlük sürede öğretmenlerimiz ellerindeki notları bire bir olarak sisteme girerek, sorunu çözdü. Şu ana kadar tespit edilen 5 öğrenci hakkında gerekli işlem başlatıldı. Okulumuzda görevlendirilen iki müfettişin vereceği raporu bekliyoruzö dedi.
DHA

27 Ocak 2011 Perşembe

Yemen de karıştı


Yemen'in başkenti Sana'da muhalefetin çağrısıyla binlerce kişi 32 yıldır iktidardaki Devlet Başkanı Salih'in görevini bırakması için gösteri yaptı

Basın mensupları, muhalif koalisyonun "ortak buluşma" çağrısı üzerine toplanan göstericilerin, "Tunus Devlet Başkanı 20 yıl sonra gitti, Yemen'de 30 yıl yeter" ve "Yeni göreve hayır, iktidarın babadan oğula geçmesine hayır" diye slogan attıklarını bildirdiler.

Yemen'de Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih, Eylül 2006'da 7 yıllığına yeniden seçilmişti. Parlamentoda görüşülmekte olan anayasa değişikliğine göre, ülkede şu an iktidarda bulunan devlet başkanına ömür boyu görev yapma hakkı doğacak.
AA

Karizmayı çizdirdi!

10 metrelik sura tırmanamayan Nicolas Cage şaşkınlık yarattı


Oscar ödüllü aktör Nicolas Cage'nin başrolde oynadığı ''Hayalet Sürücü 2'' adlı filmin son sahnelerinin çekimlerine Denizli'nin Pamukkale beldesindeki Hierapolis Örenyeri'ndeki Antik Tiyatro'da çevresinde başlandı. Cage'in, senaryo gereği Roma dönemine ait 1600 yıllık anıtsal çeşmenin 10 metre yüksekliğindeki surlarına tırmanamaması ise ekipte şaşkınlık yarattı. Defalarca denemesine karşın surların ancak yarısına kadar çıkabilen Cage, set ekibinin yardım etmesiyle aşağıya inebildi.

Hacı SELAMOĞLU / DENİZLİ (AHT)

Oscar ödüllü aktör Nicolas Cage'nin başrolde oynadığı ''Hayalet Sürücü 2'' filminin Pamukkale'deki çekimleri, Apollo Tapınağı çevresinde başladı.
Nicolas Cage, filmin final sahnelerinden birinin çekileceği Apollo Tapınağı'na kendine tahsis edilen özel araçla geldi. Cage, set alanında incelemelerde bulunduktan sonra çekimlere geçildi. Tapınak çevresindeki set çekimlerinde ünlü oyuncuya, İdris Elba ve Violante Placido eşlik etti. Yaklaşık 200 kişilik film ekibinin hazırlıklarını tamamlamasının ardından, geceki asıl çekimler öncesi provalara başlandı. Ancak Nicolas Cage'in, senaryo gereği Roma dönemine ait 1600 yıllık anıtsal çeşmenin 10 metre yüksekliğindeki surlarına tırmanamaması ekipte şaşkınlık yarattı. Defalarca denemesine karşın surların ancak yarısına kadar çıkabilen Cage, set ekibinin yardım etmesiyle aşağıya inebildi. Olayın ardından diğer sahnelerin çekim çalışmalarına başlandı. Yaklaşık 10 gün boyunca sürecek çekimlerde, bazı sahnelerin antik tiyatro ve antik havuzda çekileceği öğrenildi. Öte yandan jandarma ve özel güvenlik ekiplerince set alanına yaklaştırılmayan basın mensupları, yaklaşık 200 metre mesafeden görüntü almaya çalıştı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı film çekimlerini, yerli ve yabancı turistler uzaktan izledi.